KURUMLAR ORANI ORANINDA İMALATÇILARA VE İHRACATÇILARA SAĞLANAN 1 VE 5 PUANLIK İNDİRİM UYGULAMALARININ YARATTIĞI SORUNLAR

KURUMLAR ORANI ORANINDA İMALATÇILARA VE İHRACATÇILARA SAĞLANAN 1 VE 5 PUANLIK İNDİRİM UYGULAMALARININ YARATTIĞI SORUNLAR

 

2023 yılı kurum kazançlarının beyanı ile ilgili en çok tartışılan, dolayısıyla ihtirazî kaydedilmesi muhtemel konuların başında 1 ve 5 puanlık kurumlar vergisi indirim uygulaması geliyor

 

Değerli okurlar, bir önceki yazıda oranların yüksek oranda son zamanlarda yapılan bozulmaları ve bunların yarattığı sıkıntıları irdelediğini görmüştü. Maalesef bu vergi değişiklik sistemimizi basitlikten uzaklaştırıyor, karmaşıklaştırıyor ve vergi farklılıklarını artırıyor.  

Oran konusunda yaşanan karmaşıklığı iyi niyetle yapılan indirimleri daha da artırıyor. Deyim yerindeyse içinden çıkılmaz hale getiriyor.

Bazı vatandaşlara veya sektörlere teşvik etmek amacıyla refah vergisi oranını olumlu buluyorum. Ancak şu anda olduğu gibi, teşvik edilenlerin, üyelerinin kazançlarının bir bölümünde normal oran, bir kişinin ise ödüllendirildiğini oranını temsil ettiğini doğru buluyorum. Çünkü bu uygulama anında farklı vergi oranı değişimi bu kazançların nasıl hesaplanacağı/sorununu ortaya çıkıyor. Bu da zaten yanmazlığa boğulmuş vergi sistemimizde yeni çürümelerin habercisi…

Her ne kadar tebliğ veya özelgelerle bu konu açıklanmaya çalışılsa da yapılan açıklamada yeni bir liste ve riskler bulunuyor.

Bu sorun özellikle 2023 yılı büyümesinden ihracat kazançlarına uygulanan indirimin 1 puandan 5 puana çıkarılmasıyla iyice arttı ve önemli hale geldi.

İhracatta 1 puanlık indirim 5 puana çıkarıldı, imalatta 1 puan olarak devam ediyor

Bu değişiklikten önce hem ihracat hem de imalat faaliyetlerinden elde edilen kazançlara, genel hizmet vergisi oranı yüzde 20 (banka ve diğer finans kuruluşlarında yüzde 25) iken, 1/1/2022 tarihinden itibaren 1 puanlık indirim uygulanmaktaydı.

Daha sonra, 7456 sayılı Kanunla 2023 yılı ve takip eden yıllarda elde edilen kazançlara uygulanan genel kurumlar vergisi oranı yüzde 20’den yüzde 25’e; banka ve bazı finansal kuruluşlar için yüzde 25’ten yüzde 30’a çıkarıldı.

Aynı Kanunla, dövizin aşırı derecede geliştiğinin bir sonucu olarak, ihracat yapan münhasıran ihracattan elde edilen kazançlara uygulanan 1 puanlık kurumlar vergisi indirimi 5 puana yükseltildi. Gerekçede bu değişiklik amacı, ihracatçı ihracatçılarının ihracat oranı artışından çok etkilenmeleri ve üretimin teşvik edilmesi olarak ifade edildi.

Anlaşılacak bu değişiklikle ihracat kazançlarında kurumlar vergisi oranı yüzde 25’ten yüzde 20’ye düşürülmüş (yani yüzde 20 oranında indirilmiş) oldu. Bu çok önemli bir teşviktir.

Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlardaki 1 puanlık indirimde ise herhangi bir değişiklik yapılmadı.

Bu durum özellikle imalatçı ihracatçılarda indirim uygulamaları içinden derinlemesine çıkılmaz hale getirildi.

Son olarak yapılan değişiklikten sonra 1 puanlık indirim uygulamasına ilişkin toplam düzenlemede (1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği 20 seri no.lu Tebliğ ile oynama bölümünde) herhangi bir değişiklik yapılmadı. Oysa hem ihracat hem de üretim faaliyeti ile aynı anda uğraşan kişiler açısından tebliğin ilgili bölümünde yer alan açıklamaların ve örneklerin gözden geçirildiği bir yerde görmekteyiz.

2023 yılı kazançlarına ait beyanname döneminin bu yöndeki planlarla tasarlandı. Böyle biteceği görülüyor.

Bu durumun doğal olarak aynı olmayanlara ve bunların sonucunda oluşan parçalara açılabileceği söylenebilecek olası yanlış olmaz.

2023 yılının en çok ihtirazî kayıtla beyanı konusu bu indirim uygulaması olursa hiç şaşırmayacağım!

İndirimlerde en çok meydana gelenler neler? 

İndirimin en çok tartışıldığı/tereddüt, münhasıran üretim ve ihracat faaliyetinden elde edilen kazançların nasıl tespit edildiği hakkında genel bakış.

Diğer faaliyetlerden doğan gelir ve giderlerin istisnası getirisinin tespitinde dikkate alınmayacağı çok açık, ancak faaliyetin kaydedilmesinin gelir ve giderlerinin (sonucundaki gelir ve giderlerinin) nasıl dikkate alınacağı açık değil.

Mevcutta bildirim, indirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsama girmeyen işlerin (yani hizmetlerin) birlikte yapılması halinde, indirim işlemlerinin hasılatla ilgili kazanca, gider ve maliyet unsurlarının ayrı olarak tespit edilmesinin esas olduğu belirtiliyor.

Devamında, kurumların finansmanının belirlenmesi açısından hasılat, maliyet ve gider unsurlarının; ayrı ayrı oturum, diğer faaliyetlerle bağlanmaması ve kayıtların da bu ayırmayı sağlayacak şekilde ayrılması gerektiği ifade ediliyor.

Gider ve maliyet unsurlarının ayrı hesaplarda izlenmesinin sağlanmasının mümkün olmadığı hallerde müşterek genel giderlerin, indirim kapsamında olan faaliyetler ile olmayan faaliyetler arasında uygun bir besleme anahtarı tespit edilerek dağıtılabileceği belirtiliyor. (İşte bu “ uygun bir tanıtım göstergesi ” işareti çok tehlikeli. Sevgili üyeleri aman bu ifadeye güvenerek rahat olmayın, çünkü incelemelerde bunun sıkıntısını yaşayabilirsiniz. Hazine aleyhine olan tüm tercihleriniz eleştirilebilir.)

Tebliğde yer alan açıklamalar, üretim ve ihracat faaliyetinin yanı sıra otel işletmeciliği veya taşımacılık gibi diğer hizmetler “ faaliyet ” kapsamındaki açık olan koşullar için kullanılabilir/uygulanabilir. Ancak ortada başka bir ticari faaliyetin olmaması, tek bir faaliyetin gerekliliği olarak doğan diğer gelir ve giderler açısından çok da açıklayıcı değil, hatta yanlış anlaşılmasına izin verilebilir.

Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanlığının (Bakanlık) olumsuz etkisini göstermesi, tebliğin “ Münhasıran üretim veya ihracat kazançlarına isabet eden kur farkı ve diğer gelirlerin durumu” başlıklı bölümde yer alan aşağıdaki açıklamaları dikkatinize sunarım:

“ Gereksiz ihracat faaliyeti kapsamında üretim faaliyeti kapsamında doğan alacaklara isabet eden kur farkı, faiz ve benzeri gelirler 1 (ve değişiklikten sonra ve 5) puanlık indirim faizi kurum getirisi olarak uygulanırken, bu faaliyetler kapsamındaki alacakların tahsilinden sonra oluşan kur farkı, faiz ve benzeri gelirlerin ise Söz konusu indirimden yararlanılamaz elbette.”

Hemen belirtelim, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinin 7 ve 8. maçlarında 1 ve 5 puanlık indirim, bu indirimlerin ise Bakanlığa verilmiş herhangi bir yetki bulunduğunu belirtti.

Bu nedenle tebliğde yer alan ve indirimi kısıtlayan bu açıklamaların herhangi bir yasal dayanağının olmadığını düşünüyorum. Çünkü Bakanlığa indirimi kısıtlama yetkisi verilmiş değil. Bu nedenle, tebliğdeki açıklamaların kanunda öngörülmeyen ve kanuna aykırı sınırlamalar yapabileceklerini düşünüyorum.

Tek bir faaliyeti olan ihracatçı veya sanayicilerin bu türevi olan gelir veya giderlerinin ihracat veya üretim kazançları ile ilgili belirtilmez!

Nitekim, geçmişte, serbest bölge istisnası ile 85 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 2.1.1 inci maddesinin ikinci tarifesinde yer alan ” Diğer kapsamda, sözü edilen istisna serbest bırakılmasının sağlanmasınden elde edilen kazançlara ilişkin olduğu, serbest olarak kaydedildiği olsa dahi faiz, Repo ve benzeri faaliyet dışı gelirlere teşmil edilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte, serbest zamanın sürdürülmesinden doğan alacaklara ilişkin kur farkı ve vade farkı gelirleri istisna kapsamında değerlendirilecektir .” düzenli düzenlemenin iptali istemiyle açılan davada Danıştay Dördüncü Dairesi E:2005/1890, K:2006/3186 Kararı ile bu iptal talebini kabul ederek tebliğin ilgili bölümün iptali yönünde hüküm emri.

İptal gerekçesi özeti; “ kurumlar vergisi mükelleflerinin her türlü kazancının ticari kazanç niteliğinde olduğu, sermayenin veya nakitlerin bankalarda değerlendirilmesinin ekonomik ve ticari hayatın bir olup olmadığı, bu işlemden elde edilen gelirlerin ticari faaliyet kapsamı dışında düşünülmesinin mümkün olmadığı, kanunda kurumlar vergisi istisnasından faydalanma koşulları arasında, elde edilen gelirlerin olduğu açısından bir ayırmama gidilmediği, bu nedenle, kurumsal ticari kazançlarının bir unsuru olan banka faiz gelirlerinin ana faaliyet konusu işlerden elde edilen ticari kazanç kapsamında belirtilmeyen düzenleme ile kanunda öngörülmeyen bir sınırlama getirildiği” hususlarıdır.

Bu iptal kararının ardından ilgili tebliğlerti. 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Tebliği de ilgili bölümden bu şekilde taşınmıştı.

Bu nedenle kurumlar vergisinde 1 ve 5 puanlık indirimi ile ilgili 1 seri no.lu Tebliğde yer alan bölümünün iptal edilmesi yüksek miktarda akım. Tebliğin ilgili bölümü, iptal işlemine konu edilmese de da ihtirazî kayıt beyanı verilen vergilere ilişkin olarak açılacak davalarda ilgili hükmün iptali istemek mümkün bulunuyor. Bu konu özellikle indirimin 5 puana çıkarıldığı ihracat kazançları açısından önemli.

Bu yazı için son sözlerim…

2023 yılı kurum kazançlarının beyanı ile ilgili en çok tartışılan, dolayısıyla ihtirazî kayıt altına alınması muhtemel konuların başında 1 ve 5 puanlık kurumlar vergisi indirim uygulaması geliyor.

Umarım bu promosyon uygulaması yapılacak bir yasal düzenleme ile kazanç üzerinden “oran indirimi” şeklinde değil, daha basit bir şekilde (bazı imalat ve ihracat hasılatı üzerinden belli bir oranlarda hesaplanacak matrah indirimine) dönüştürülür.   

Böylece mükellefler indirimden güvenli bir şekilde faydalanırlar!

Erdoğan Sağlam

https://t24.com.tr/amp/yazarlar/erdogan-saglam/kurumlar-vergisi-oraninda-imalatcilara-ve-ihracatcilara-saglanan-1-ve-5-puanlik-indirim-uygulamalarinin-yarattigi-sorunlar,44379

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Burcu YILDIZ İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavir– 0531 020 5320 İZMİR Mali Müşavir Bürosu Konak / İZMİR Listesi – Mali Müşavir İzmir – Şirket Kuruluş İşlemleri
MENÜ